24 Şubat 2010 Çarşamba

GELECEĞİMİZ ÖNEMLİYSE...

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI

Prof..Dr. Mustafa Akaydın…
Sayın genel sekreteri…
Sayın ve sevgili danışmanları..
Bu köşede daha önce de yazılmış bir çok konuda hiçbir okumuşluk ifadesi göstermeyen Büyükşehir belediyesinin birinci derecede sorumluları.
Bir birini izleyen üç yazı okuyacaksınız.
Okuduğunuzu biliyorum..
Bir sevgili danışmanınız bunu bana kendisi söylemişti.
Umarım bu kez bu gazetede yer alan diğer köşe yazıları gibi sadece Antalya düşünülerek yazılmış bu yazıların asgari gereğini yerine getirirsiniz.

ÖĞRETMENİMİ SEVİYORUM

Kendisi de öğretmen olan Belediye başkanının birinci önceliği eğitim olabilirdi.
Seçildiklerinde Genel yayın yönetmenimizle birlikte Danışman ziyaretlerinde bulunduk ve hazırladığımız projeleri yazılı olarak kendilerine sunduk.
Eğer istenirse tamamen gönüllü olarak çalışacağımızı belirttiğimiz sosyal sorumluluk ve eğitim projelerinin hiç birisi ile ilgilenilmedi.
Bedava sinema, bedava tiyatro , bedava konser organizasyonları değillerdi.
21.yüzyılın gençlerini yetiştirmek için düşünülmüş projelerdi.Gençlerimize toplum bilinci , insan sevgisi ve spor eğitimi ile de mücadele ruhu kazandırmayı amaçlamıştık.Projelerle ilgilenilmediği gibi , bu projelerin benzerleri de yapılmadı.
Olsun..Başka güzel şeyler yapıldı.
29 ekim cumhuriyet bayramı çok güzeldi.
İşin hikaye kısmı bu kadar.
AKP hükümetinin her gün yeni bir darbe indirdiği eğitim sistemimiz bence artık çöktü.
Aldıkları son karar bunun kanıtı.
Eğer öğrenci velisi isterse lise son sınıf öğrencileri 20 günlük devamsızlık hakkına ek olarak 25 gün daha okula gitmeyebilecekler.
Çünkü Okullarda bir şey öğretilmiyor ..
Dershanelere gidecekler.
Tarikat dershaneleri de zaten çok gözde.
Bu güne hemen gelinmedi tabii..Ama geldik…Eğitim kurumları , öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin durumu çok fena.
Geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızın durumu rezalet…
Yani geleceğimiz bomberbat…
Çünkü Öğretmenlerimizi unuttuk.
Bizi bu duruma onlar getirdi..Ama önce biz “ONLARI UNUTTUK”...
Eğitim dediğiniz şey dinlemeyi ve anlamayı öğrenmekle başlar.
Öğrendiklerinizi diğer öğrendikleriniz ile birleştirip hayatı anlamakla devam eder.
Öğrendiklerini çözümleyen, sorgulayan ve yeni açıklamalar üreten kuşaklar yetiştirmektir eğitim.
Bu gün eğitim denilen şeyin yukarıda ki tanımla ilgisi varmı?
Tam tersi.Korkak , ürkek , bilgisiz ve ilgisiz olmayı destekleyen pısırıklık eğitimi veriliyor okullarda.
Şimdi gelelim Büyükşehir belediyesinin bu konuda neler yapabileceğine.
Derhal…hemen…şimdi…Öğretmenlerimizi hatırlamalı…
ÖĞRETMENLERİMİZİ HATIRLAMALI….
Öğrencilerin doğru bilgiye ulaşmasının önünü açmalı.
Dinleyen , dinlediğini anlayan,sorgulayan , çözümleyen ve mücadele etmesini bilen gençlik için yapılması gereken projeleri uygulamaya koymalı.
Önümüzde ki yaz sezonu bu konuya ayrılmalı.
Büyükşehir belediyesi öğretmenlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkmalı.
Şehrin annesi olmak böyle bir şey…
Ötesinde biz , yani sizi O göreve seçenlerin gelecek ile ilgili beklentisi tam da bu.
Geleceğimizi karartmak isteyenlere karşı seçtik sizi…
Aydınlık bir gelecek için yapacaklarımız olduğunu hatırlatmak için yazıldı bu yazı.
Hepsi bu.

Hiç yorum yok: