HAYATA SAHİP ÇIKMALIYIZ..

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


SAĞLIĞA DOST…SPORA DÜŞMAN

Hükümetin yürüttüğü politikalar bunlar..
Okullarımızda beden eğitimi dersleri bu hükümetin dahiyane girişimi ile seçmeli oldu.
Müdür yardımcısı alıyor çocuğunuzu karşısına işaretle çocuğum seçtiğin ders trafik diyor..
Ders seçilmiş oluyor.
Aynı Hükümet çocuklarımızın sağlığı ile yakından ilgili ya…Yaz kızım diyor …Bundan böyle okullarda yağlı tuzlu şeyler satılmaya..
Çocuklarımız obez oluyormuş.
Az bile oluyorlar…
Sen çocuklarımıza spor yaptırma..
Yaptırdığında diz çökme sporundan öteye gitmesin…
Sonra çocuklarımız obez oluyor diye yiyecek yasakla…
İşte harika, başarılı yönetim diye buna diyorlar.
Köfte - patates yasak…Spor da öyle…
Otur televizyon seyret..Bilgisayar başında abur-cubur ye..
Hiçbir şey sorma..Sana anlatılanlara inan…
İnanç çok iyi bir şeydir…Sen sadece inan..Üstelik benim söylediklerime inan.
İşte bu anlayış sağlığa dost…
Yazdım yine yazıyorum…
Bu anlayış hayata düşman…
Yapılacak tek şey var…Hayata sahip çıkmak.
Hayatımıza sahip çıkmalıyız.
Bunu elimizden alamazlar…Yani hayatımız pahasına alamazlar.

Biliyorum bütün gün çalıştınız ve çok yoruldunuz.
Eve geldiğinizde Eşinizin de bir yığın proje çalışmasının üstüne , yorgun argın ev işleri yaptığını gördünüz.
Üzgünüm…
Hiç birimizin sizin de bir baba , bir eş ve bir insan olduğunuzu düşünecek halimiz kalmadı.
Üstelik sizin de böyle bir beklenti içinde olma hakkınız yok.
Çünkü siz bu şehrin belediye başkanısınız.
Yani bu hayatın birinci derecede sorumlusu sizsiniz.
Şimdi uzatın ayaklarınızı…derin bir soluk alın ve bu şehrin çocukları için neler yapmanız gerektiğini bir kez daha düşünün.
Öznesi çocuklarımız olan cümlelerimiz olmalı.
Biz bunu başarabiliriz.
Bu hayata sahip çıkmayı , çocuklarımızın sağlıklı büyümesini , mücadele etmesini , soru sormasını , sorgulamasını , kendilerine her söylenen hurafeye , safsataya , iftiraya inanmamasını sağlayabiliriz.
Zaman , sahip olduğumuz hayatı değiştiriyor.
Zaman , açıkça yaşamak istediğimiz hayata düşman.
Öyleyse bir şeyler yapmak lazım…
Öznesi çocuklarımız olan cümleler kurmamız lazım…

DEMOKRATIM BEN...GÜZELİM BEN...

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


DEMOKRATIM ULEYYYNNNN…


Beennn demokratımmmm…En demokrat ta benimmmm…
Siz bana sen de diyemezsiniz , bana nasıl olurda yan gözle bakarsınız..?
Pınarrrr…..
Sen de bakma Pınarrrrr…
Bana benmişim gibi bakarak beni incitme Pınarrrr…
Bakmayın uleeyyynnnn…
Konuşmayınnnn….Sadece ben konuşurum uleynnn..
Sizler dinleyicilerimsiniz…seyircilerimsiniz…Başka bir şey değilsiniz …
Oturun güzel güzel…Kuşu , ağacı , taşı , toprağı seyredin..
Sizin neyinize gerek oymuş , buymuş , şuymuş…
Bırakın da en iyisini ben yapayım…Yaparım zaten..En iyisini ben yaparım..
Tutmayın elimi..
Bırakın beni uleyynnn…Her istediğimi yapayımmm…
Sen de mi Pınarrrrr…Sen de mi ellerimi tutacaksın…Sen de mi engelleyeceksin beni..
Yumuşacık küçücük ellerinle kuşatacakmısın beni Pınarrrrr….??
Kuşatmayın beni…Bırakın beni….Tutmayın beni uleeyynnn…
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz.??
Gözünüz de mi kör.?..
Hiçbir şeyi bilmeden konuşuyorsunuz..
İstanbul nerede bilmezsiniz siz?..
Hiç biriniz haritada İstanbul u gösteremez..
Ama işte böyle konuşursunuz…
Yapmayınnnn…Netmeyinnnn….Konuşmayınnnn uleyynn…
Bulmuşsunuz benim gibi demokratı…
Bulmuşsunuz en çalışkanı , iş bileni oturun işte oturduğunuz yerde …Rahat edin..
Rahat dedim uleyynnn….
Bak hala hazır ol da bekliyor…Rahatla uleyynnn…
Ben rahat dediğimde rahatla…Konuş dediğimde de konuşursun…
Bak ne güzel anlaşıyoruz sizinle…Benim dediğimi yapınca size bir şey yapıyormuyummm…Hiç yapıyormuyum..?...Hayır yapmıyorum..Yapmam da zaten ..Ben demokratım çünkü…En birinci demokrat benim…Demokrasi demek ne demek Pınarrrr…
Demokrasi demek ben demek…Benim dediklerim demek Pınarrr…
Demokratım ben….Ben demokratım Pınarrrrrr….
Demokratımmm uleeyynnnnn….

VATANDAŞ HAKLARI - KUL HAKLARI

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


BİR VATANDAŞ…BİR VALİ…BİR VEKİL

Yazık oldu bu ülkeye.
Bence yazık oldu.
Devlet gibi devlet , onun bunun oyuncağı oldu.
İtilip - kakılan vatandaş..
Horlanan insanlar..
Devlet sistemini ayakta tutmaya çalışan bir avuç Vali..
Bütün bu olanlardan siyaseten sorumlu olan vekil…
Hukuken dokunulmaz.
Yazık oldu …
Elektrik tarifeleri yönetmeliğinin 50. maddesinin ilgili fıkraları gereğince….
Yapmayın sayın Bakan…
Etmeyin sayın Genel Müdür…
Peki ya Bölge Müdürü…?
İl müdürü…?
Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi…?
Cebinde parası olsa ödemez mi abonen.
Kayıtlı kuyutlu…Ödemezse enflasyonun çok üzerinde bir faizle cezalandırıyorsun zaten Aboneni..
Vatandaşını…
Yönetmeliğin ilgili fıkraları gereği kesiyorsun elektriğini..
Yapmayın sayın müdür…Cuma akşamı kesmeyin bari…
Faiz cezasını az buluyorsunuz herhalde …
Bir de cumartesi , Pazar elektriksiz kalsın da görsün diyorsunuz..
Bulup buluşturacak, borç alacak ödeyecek vatandaş..
Elektriksiz olur mu?..Yaşanır mı bu devirde.
İyi de veznelerin kapalı , canım müdürüm.
Abonenin kaçacak yeri mi var?...
Ama Elektrik kaçıyor.
% 80 i kaçan elektriğin hesabını soramıyorsun..
Sordun mu Vekilden fırça…
Kaçak elektrik kullanmak olağan işlerden…
Faturasını gününde yatırmayana faiz de çok iyi.Bir de Cuma günü kes elektriğini vatandaşın canı çıksın açtıracağım diye.
Adalet anlayışı bu mu?
Burası Antalya da , Mardin neresi?...

Yazık oldu bu Ülkeye…