GENÇLİK VE SPOR

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


GENÇLİK VE SPOR

88 yılın hesabına bakın..
Kaç kişi olduğumuzu bile bilmiyoruz.
Her konuda yalan söylemeyi başaran bir topluluk olduk.
Ümmet…millet….topluluk…
Böyle mi gelişir bir Ülke…
İnsanlar böyle mi değişir.
Kötüye….sefalete…başarısızlığa…
Bir ülkenin insanları kendilerini bu kadar mutsuz hissederken , her şey iyi gidiyor denebilir mi?
Aklı ümmette kalmış birileri bu gidişin hoş olduğunu düşünüyor diye sevinemiyorum…
Kusura bakmasın birisi….İsmi lazım değil O zaten kendisini bilir.
Kusura bakma hemşerim işler iyi gitmiyor…
88 yılda kimine göre 70 milyon İstatistik Kurumuna göre 59 milyon nüfus..
Çalışan sayısı belli değil…
Çalışmayan hiç bilinmiyor.
Okuyan belli değil okuma yazma bilen var mı belirsiz.
Ya çocuklarımız….Gençlerimiz….
Siz çıkın işin içinden ben başaramadım…
Bu kadar nüfusa artık gönlünüzden ne geçiyorsa O..
Toplam 5636 Spor kulübü var Ülkemizde…
Giderek azalan etkinlikleri ile parasız pulsuz spor kulüpleri…
Sporcuları var mı?
Türkiye de Voleybol oynayan gençlerimizin sayısı 17 bin…
Basketbol 30 bin civarında…
700 çocuğumuz satranç oynuyor spor olsun diye…122 tanesi kız…
Sporun anası atletizmi yapan çocuk sayımız 4 bin…
Üç tarafı denizlerle çevrili memleketimin yüzme sporu yapan denizci çocukları 4 bin…
Orta Asya’dan bir kısrak başı gibi uzanan yurdumun ata sporu binicilik yapan sporcusu 75 kişi…
Herkes gergin…herkes kavgaya hazır dövüş sporu yapan gençlerimizin sayısı 80 bin…
Çarpın bölün toplayın , çıkarın…Ne yaparsanız yapın…İşte nüfusumuz işte aktif spor yapan lisanslı sporcu sayıları…
Beyzbol bile yapılıyor güzel ülkemin bozkırında…
Aynı çocuklar Softbol bile oynuyor..Ben değil Devletin istatistik kurumu böyle söylüyor….iki ayrı spor 5 lisanslı erkek tarafından aktif olarak yapılıyor…
Takımlar 2.5 kişiden oluşuyor herhalde…
88 yıl da geldiğimiz yer işte bu…
Öğünün…..Yatın ……Ağlayın….
Çünkü O sizin Atanız değil….

İMAR YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİK ÖNERMESİ İÇİN NOTLAR

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN


ÖNEMSİZ BİR YAZI (3)

Antalya Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı İmar Yönetmeliği değişikliği taslağını okuyor ve tartışıyor ve notlar alıyorum..
Bunu sadece Antalya’yı sevdiğim için yapıyorum
Ben ve arkadaşlarım taslağı okuyup üzerinde fikirlerimizi söylüyoruz.
Ancak bu köşede okuduklarınız onlarla yaptığım tartışmalar sonrası bana ait olan fikirler ve notlar…
Taslak oldukça uzun…
Neredeyse bütün yönetmelik üzerinde küçük büyük yeni önermeler var.
Meslek Odalarının da üzerinde çok konuşacağını düşündüğüm için sadece iri bulduğum önermeler üzerinde duruyorum.
Örneğin Taslak “İmar plan Tadilatı isteğini” belediye meclisinin onayına bağlamak istiyor.
Plan tadilatı isteğini İlgili belediye İmar müdürlüğüne doğrudan yapamayacaksınız.belediye meclisi bu tadilat isteğinizi uygun bulursa dosya hazırlanıp Yeniden meclise gelecek..Önerme mevcut işleri 3 katına kadar arttıracak gibi görünüyor.Bürokrasisine güvenmeyen bir garip seçilmişler atanmışları döver üslubu…
Üzerinde çokça düşünmek ve bence Belediye meclisleri ve komisyonların çalışma düzeni konusunda iyileştirme yapıldıktan sonra önerilebilir bir konu.
Bence gereksiz…
Belediye Meclisleri yılda 4 kez toplanır , komisyonlarda Meclis toplantı halindeyken çalışır diyen bir Sayıştay var…Özellikle İmar Komisyonunun çalışma esasları yeniden belirlenmeli.
Belediyelerin teknik kadrolarının güçlendirilmesi ve Meclisin komisyonları ile birlikte çalışmalarının sağlanması çok daha gerçekçi ve işleri düzene sokacak bir önerme olurdu.
Taslağı okudum ve bazı notlar aldım..Bunları sizinle paylaşarak tartışmalara katkıda bulunmak istedim..
İşte aldığım notların bazıları..

Kaleiçi koruma bölgesinde yeni bir çalışma yapılacağının işaretleri var ..
.Özürlü insanlarımızın kent hayatına katılması için çok ciddi önermeler ve düzenlemeler var.
Enerji alanları önermesi çok doğru…
Dini tesis alanları tanımı bir bardak suda fırtına koparabilir. Bence lojman ifadesinin planda bu şekilde yer alması önceden kestirilemeyen sorunlar yaratır.
Dini tesisler yapılaşma sınırlarına uymak kaydı ile lojman ihtiyaçlarını kendi içlerinde çözerler demek gerektiğini düşünüyorum.
Camilerin su elektrik ve lojman giderlerinin tamamını kentte yaşayan herkesin ödüyor olması bence hiç doğru değil.
Plan önermesinde yer alan diğer ibadet binalarının bu tür giderleri kentliler tarafından ödenmiyor çünkü.
Su basmanı yine tartışılacak ..Yine içinden çıkılmaz sıkıntılar yaratacak…
Yapı tanımını yapan maddedeki değişiklik çok saçma ve maddeyi bozacak nitelikte olmuş.
Çatı terasının müstakil olması hükmünün gerekçelerinin Büyükşehir tarafından açıklanması gerektiğini düşünüyorum.
Kırmızı kot tanımının ilgili meslek odası tarafından kabul edilip edilemeyeceğini bilmem gerek…
Enerji tüketimi ve karbon salınım raporu önermesi olumlu ancak hangi kurum yada kim tarafından hazırlanacağı belli değil.
Bahçe mesafelerine açıklık getirilmesi ve ağaç dikimini zorunlu kılması çok iyi.
Güneş enerjisi kullanımını zorunlu olarak kullanma önerisi de oldukça iyi düşünülmüş.
Yapı Ruhsat başvurusu maddesi ilgili oda temsilcileri tarafından onaylanmalı…
Binaların daha yaşanılabilir olmasını öneren değişiklikler var ve oldukça iyi düşünülmüş.
Katı atık toplama bölümü , çöp bacası gibi önermeler çok iyi.
Yapı kullanım izni almamış yapıların elektrik ve su hizmetlerinden yararlanmaları ilgili kurum sorumluluğuna bırakılarak belediyenin ceza uygulaması ve hizmeti engellemesi kaldırılmış…
Kaçak yapı ve kaçak yapıların kullanımını özendirir…Bir kez daha düşünülmeli…