KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
CHP VE DEMOKRATİK DEĞİŞİM
Her gün , cemaat yandaşlarının CHP üzerine yazdıkları yazıları okuyorsunuz.
Kafanız karışıyor ve Cumhuriyet Halk Partisine , yetmiyor Cumhuriyetimize kızıyorsunuz.
Nasıl ısrarla ve sabırla dokuyorlar bunu her gün görüyor, okuyor ve onların istedikleri kıvama geliyorsunuz.
Düşmanı oldukları demokrasiyi , onu var eden Cumhuriyetimizi ve Cumhuriyet Halk Partisini , her gün yeniden biçimlendiriyorlar.
Sadece gazetelerde yazarak değil , her gün ve her akşam neredeyse bütün televizyon kanallarında ve siz dinlemeseniz bile radyolarda konuşarak yok ediyorlar tüm değerlerimizi.
Yerine kendi din değerlerini yerleştiriyorlar.
Kendi inandıkları şey neyse O’nu.
Herkesin kendilerinin inandıkları dine biat etmeye , kul olmaya zorluyorlar.
Bunu her gün yapıyorlar.
Bıkmıyorlar ve yorulmuyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi bu gizli - açık saldırılardan etkileniyor , yapılan haksız ve hukuksuz tüm saldırılara yanıt vermeye çalışıyor.
Yoruluyor..Enerjisini abuk sabuk suçlamalara harcadığı için kendisinden beklenilen muhalefeti yapamıyor.
Aynı yandaş koro bu kez de “ ne biçim muhalefet bu” demeye başlıyor.Siz de aynısını söylüyorsunuz.
Ne biçim iktidar bu demediğiniz sürece ,her gün yıpranmaya ,aşınmaya ve yok olmaya devam edeceksiniz.
Bir ülkede olan ya da olmayan her şeyden birinci derecede sorumlu olan O ülkeyi yönetenlerdir.
Muhalefet dediğiniz şey , her hangi bir konu üzerinde düşünerek farklı şeyler söylemenizdir.
Eğer ülkede muhalefet yok diyorsanız bu sizin yeterince düşünmediğiniz ve konuşmadığınız anlamına gelir ki zaten bu gün sizden istenen tam da budur.
Düşünme , karışma , bir araya gelme , ıslık çalma , şarkı söyleme , yapmak istediğin şey her neyse O’nu yapma….
Sadece şikayet et.
Kendi kendine mırıldan…
Şimdilik yapmanıza izin verilen şey işte bu.
Eğer Demokratik yoldan bir değişim istiyorsak , bunun tek yolu , var olan siyasal partilerden birinde yer almak .
Cumhuriyet Halk Partisinde yaşanan değişim bence ,demokratik değişim sürecinin başlangıcı.
Sanırım bu konuda birkaç yazı daha yazacağım.
Cumhuriyet Halk Partisinin şeriat yandaşı olmayanların söylediklerini duymaya ihtiyacı var.
Umarım okuyorlardır.
Umarım onlar bu sesi duyuyorlardır.
20 Ocak 2011 Perşembe
19 Ocak 2011 Çarşamba
SESİNİZİ DUYUN...
KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
FENERBAHÇE….
Bugüne dek yazmış olduğum yazılar içinde en çok okunanı bu yazı olacak.
Yazıya Fenerbahçe başlığı attıktan sonra ne yazsam fark etmez.
Bunu biliyorum.
Ama ben zaten Fenerbahçe’yi yazacağım için zerrece umurumda değil bu uyanıklık.
Antalya’da kampta olan Fenerbahçe futbol takımından söz ediyorum.
Aynı kulübün bayan - erkek Basketbol ve voleybol şubeleri , aynı yönetimin bir çok spor branşında kendilerinin bile sorulduğunda yanıtlayamayacağı kadar çok sayıda alt yapı takımı var.
Bireysel sporcuları saymıyorum bile.
Hepsi de çok başarılı.
Dünya kulüpler şampiyonu olan , Avrupa maçlarında yenilgisi olmayan sporcular…
Bütün bu başarıların hepsi Futbol takımının gölgesinde ve elde ettiği gelirle ayakta duruyorlar.
Yani futbol bu işin amiral gemisi.
Olmazsa olmazı.
Yüz üç yaşında … Dünya ölçeğinde başarılı bir ismi var.
Olmayan ne?
Ruhlarını paraya dönüştürmüş akıllarını yaptıkları işin uzağında tutan bir kadro var sahada.
Ve kimse neler olduğunu anlamıyor.
Neler oluyor sorusunu soran taraftara Kaleci Volkan susun işareti ile yanıt veriyor.
Susun ve paraları ödemeye devam edin.
İdare edin.
Biz de sahada idare ediyoruz zaten gibi bir cevap.
Kocaman kocaman isimler sahada.
Bir tanesi de kenarda.
Tribündekiler isyan da.
Rakip takımlar sanki çok iyilermiş hissinde.
Bir garip kör dövüşü.
Oysa Milyarlarca doları yönetenler benden sizden daha iyi biliyorlar ki bu iş gösteri işi.
Bilerek yaptıkları tek şey faul olan sporcularla olmaz bu iş.
Amaçsız , anlamsız ve gereksiz yere sahada olan bu kişiler Fenerbahçe adına hiç yakışmıyorlar.
Bence Fenerbahçe futbol takımı bu isimlerle lige devam etmemeli.
Ligden çekilmeli.
Aykut’ta saha kenarında değil evinde yatağında uyumalı…
FENERBAHÇE….
Bugüne dek yazmış olduğum yazılar içinde en çok okunanı bu yazı olacak.
Yazıya Fenerbahçe başlığı attıktan sonra ne yazsam fark etmez.
Bunu biliyorum.
Ama ben zaten Fenerbahçe’yi yazacağım için zerrece umurumda değil bu uyanıklık.
Antalya’da kampta olan Fenerbahçe futbol takımından söz ediyorum.
Aynı kulübün bayan - erkek Basketbol ve voleybol şubeleri , aynı yönetimin bir çok spor branşında kendilerinin bile sorulduğunda yanıtlayamayacağı kadar çok sayıda alt yapı takımı var.
Bireysel sporcuları saymıyorum bile.
Hepsi de çok başarılı.
Dünya kulüpler şampiyonu olan , Avrupa maçlarında yenilgisi olmayan sporcular…
Bütün bu başarıların hepsi Futbol takımının gölgesinde ve elde ettiği gelirle ayakta duruyorlar.
Yani futbol bu işin amiral gemisi.
Olmazsa olmazı.
Yüz üç yaşında … Dünya ölçeğinde başarılı bir ismi var.
Olmayan ne?
Ruhlarını paraya dönüştürmüş akıllarını yaptıkları işin uzağında tutan bir kadro var sahada.
Ve kimse neler olduğunu anlamıyor.
Neler oluyor sorusunu soran taraftara Kaleci Volkan susun işareti ile yanıt veriyor.
Susun ve paraları ödemeye devam edin.
İdare edin.
Biz de sahada idare ediyoruz zaten gibi bir cevap.
Kocaman kocaman isimler sahada.
Bir tanesi de kenarda.
Tribündekiler isyan da.
Rakip takımlar sanki çok iyilermiş hissinde.
Bir garip kör dövüşü.
Oysa Milyarlarca doları yönetenler benden sizden daha iyi biliyorlar ki bu iş gösteri işi.
Bilerek yaptıkları tek şey faul olan sporcularla olmaz bu iş.
Amaçsız , anlamsız ve gereksiz yere sahada olan bu kişiler Fenerbahçe adına hiç yakışmıyorlar.
Bence Fenerbahçe futbol takımı bu isimlerle lige devam etmemeli.
Ligden çekilmeli.
Aykut’ta saha kenarında değil evinde yatağında uyumalı…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)