
KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
İKLİM DEĞİŞİRKEN BİZ NE YAPIYORUZ?
Fatih Tonguç'u Antalyalılar yakından tanır.Bir çok önemli özelliğinin yanı sıra Demokratik Sol Parti İl örgütü Genel sekreteridir.
Benim de arkadaşım...
Elektronik posta göndermiş.İklim değişirken biz ne yapıyoruz diye.
Biliyorum biliyorum hepiniz birşeyler yapıyorsunuz.Her eve bir klima döneminden her odaya bir klima dönemine girdik. Hepiniz 3. hatta 5. ci klimalarınızı aldınız.
Bir şeyler yaptınız yani.
Aferin bize.
Biz böyleysek seçtiğimiz insanlar nasıl olabilir ki?
Ziyaretçi kabul etmek için döşedikleri makam odalarına daha güçlü klimalar takarlar artık.
Fatih Tonguç'un gönderdiği postaya geri dönelim çünkü iş çok ciddi.
İKLİM DOSTU KENTLER GÜÇ BİRLİĞİ KAMPANYASI BAŞLATILMIŞ.
Kısa adı ICLEI olan ( International Council for Local Environmental İnitiavites )sürdürülebilir Kentler Birliği adına Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye ofisi tarafından yürütülen kampanyada İklim değişikliği ile mücadele etmeye kararlı belediye başkanlarına önemli destekler veriliyor.
21 haziranda İstanbulda bir fuar var.
5. Uluslararası Geri dönüşüm, çevre teknolojileri ve atık yönetimi fuarı.
Bu fuar sırasında Çevresel sürdürülebilir bir hayat kararlılığında olan belediye başkanları bu kampanyaya katılımlarını ve desteklerini açıklayacaklar.
Kampanya'ya katılan belediye başkanları sürdürülebilir bir hayat için somut çevresel politikalar hakkında bilgilendirilecek ve desteklenecekler.
ICLEI uluslararası dev bir sivil yapı.
67 ülkeden 1082 yerel yönetimin üye olduğu sivil toplum kuruluşu. 400 milyonu aşkın insanın yaşadığı bir çevreyi temsil ediyor.
Şimdi siz haklı olarak soracaksınız Türkiyeden üyesi varmı ? diye.
Evet var.
Sadece bir dönem DSP 'li belediye başkanı tarafından yönetilen Bursa O dönem bu sivil yapıya üye oldu.
Güzel Bursa.Hem dev sanayisi hem muhteşem doğası ile güzelim Bursa.Bu çok önemli 21. yüzyıl organizasyonunda Ülkemizi temsil ettiğin için teşekkürler.
Sürdürülebilir bir hayat kavramını küresel ısınma ile sınrlandırmamamız gerekli.
Bütün imar kararları ve uygulamaları , bütün ulaşım planlamaları ve uygulamaları, bütün tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam biçimimiz sürdürülebilir olmadığı sürece hayatı tüketiyoruz demektir.
Evrende ki bildiğimiz tek mavi gezegenin üzerinde ürettiğimizden daha çoğunu tüketerek sadece kendi türümüze değil bildiğimiz tüm yaşam formlarına ve kendi yaşam evimize zarar veriyoruz.
Çevresel değerlerimizin farkına bile varmadan onları tüketme becerimiz de öyle yabana atılır gibi değil.
Çevreyi sorunları ile algılamaya çalışmaktan derhal vaz geçmeliyiz.
Çevre Bakanı Boğazda tekne turu ile gürültü avlarken , biz geleceğimizi planlamayı ve hayatı sürdürülebilir kılmayı başarmalıyız.
Yoksa niye AKP 'yi değil de CHP 'yi seçmiş olalım ki?
Öyle değil mi Başkanlarım...
En temel farkımız bu değil mi?
Hayatı olduğu gibi algılayıp yönetebilir olmak...