KÖŞETAŞI REHA İLHAN
İNTERNETİN DÜŞMANLARI…
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ‘nün her yıl yayımladığı İNTERNETİN DÜŞMANLARI raporu açıklandı.
“Kökü fena şekilde dışarıda olan bu nifak yuvasının !”yaptığı açıklamaya göre Dünya’da 12 ülke “internet düşmanı”.
İnternete erişimi engelleyen ve ülkelerinde blog yazarlarını hapse atan ülke sayısı geçen yıl itibarı ile 12 ‘ye çıktı.
Kökünü açık seçik bir biçimde dışarıda görebildiğiniz bu örgüte göre 2011 “ internet vatandaşları” için en ölümcül yıl oldu.
Geçtiğimiz yıl internette yazdıklarından dolayı göz altına alınan kişi sayısı 199 oldu.Bu sayı bir önce ki yıla göre %31 lik bir artışı gösteriyor.
Ülkemiz de bu gelişmede önemli bir rol oynamış görünüyor.
Geçen yıl ciddi karşı çıkışlara karşın ertelene değiştirile uygulamaya sokulan yönetmelikle internet filtresi yüzünden Türkiye “izlemeye “alındı..
Sayısı bilinmeyecek kadar çok siteye erişimin engellenmiş olması da bu karar da rol oynadı.
BBC haber servisinde yer alan habere göre “Türkiye'de birçok siteye erişimin engellendiğini, blog yazarları ve internet gazetecileri hakkında davalar açıldığını belirten örgüt, geçen yıl sonlarında yürürlüğe giren filtreli internet uygulamasının "örtülü sansür" olduğunu savundu.”
Hindistan ve Kazakistan da daha baskıcı olmaya başladıkları şüphesiyle izleme listesine alındı.
Türkiye de bu listede yer alıyor.
Listede Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Eritre, Fransa, Güney Kore, Malezya, Mısır, Rusya, Sri Lanka, Tayland ve Tunus da bulunuyor.
Şaşırdınız değil mi?
Fransa ve Avustralya ‘da sınır tanımayan gazeteciler örgütünün izleme listesinde..
Haberin devamında bu iki ülkenin neden izlendiğini anlıyoruz.
Avustralya “çocuk pornosunu” engellemeye çalışıyor..henüz yöntemini bulamadı..
Fransa , “ korsan program” indirenlerin peşinde..çözümünü bulamadılar..
Ama öyle anlaşılıyor ki Türkiye uygulamaya soktuğu “güvenli internet” uygulaması ile bu yıl , olmadı önümüzde ki yıl bu işi bitirir..
Hepimiz güvene , barışa , huzura kavuşuruz.
31 Mart 2012 Cumartesi
YENİ BİR CANAVARIMIZ VAR ARTIK..
KÖŞETAŞI REHA İLHAN
NUR TOPU GİBİ MAŞAALLAH..
Trafik canavarının son on yılda nefesini hissettirdiği yurttaş sayısı ; bir milyon altı yüz otuz dokuz bin dört yüz doksan üç.
Enflasyon canavarının vurduğu insan sayısını hiç bilemeyeceğiz.
Son canavarımızın hepimizin hayatını kabusa çevirebileceği gibi de bir durum söz konusu.
Canavardan canavar beğenin artık..
Hayır hayır öyle istatistik bilgileri ile filan canınızı sıkmayacağım.
Bir az sabırlı olur musunuz lütfen…
Öyle hemen balıklama da atlamayın yazıya..
Bir kere bu yazı sizin için yazılmadı.
Siz eğer bu köşenin okuyucusuysanız , bu yazının sizi bağlayan, ilgilendiren , hatta size yönelik hiçbir tarafı yok.
Bu yazı , bu yazıyı okumayacak olanlar için yazıldı.
Bu yazı ; Düşünmeyen ,
Okumayan
Konuşmayan ,
Tartışmayan , Okusa da okuduğunu , söylense de söyleneni anlamayan ,
Anlasa da anlamamazlıktan gelenler için yazıldı.
Yani sizin okumanıza gerek yok.
Yazının ilham kaynağı da Ali Rıza Aydın..
Ülkemizde sayısını asla bilmediğimiz kadar çok cana mal olan enflasyon ve trafik canavarından sonra yine sayısını asla bilemeyeceğimiz kadar çok çocuğumuzun hayatına mal olacak bir eğitim canavarımız var artık.
Son on yılda meydana gelen trafik kazası sayısı ne biliyor musunuz?
Yedi milyon yüz elli sekiz bin yüz altmış altı.
E bir nevi canavar tabii…
On yıl önce 442.960 olan trafik canavarı vakası , geçen yıl 1.104.388 ‘ e yükselmiş.
Yılda yüzde bilmem kaç büyüyen bu canavara yeni bir rakip var artık.
4+4+4 sistemi için yazdığım yazıda son birkaç ayda okullarda meydana gelen yemek ve eğitim kazalarını yazmıştım..
Eğitimde de bir canavarımız olacağının habercisi gibi bir yazıydı da , bazı okuyucularım sistemle ilintisinin ne olduğunu sormuşlardı.
Bu canavar , ülkemizde var olan canavarların en korkuncu.
Böl parçala yönet işleminin tamamlayıcısı…
Bakın yazıya başlarken hiç düşünmediğim bir soru geldi aklıma..
Sormadan edemeyeceğim…
Sahi biz İran filan gibi olur muyuz ?
NUR TOPU GİBİ MAŞAALLAH..
Trafik canavarının son on yılda nefesini hissettirdiği yurttaş sayısı ; bir milyon altı yüz otuz dokuz bin dört yüz doksan üç.
Enflasyon canavarının vurduğu insan sayısını hiç bilemeyeceğiz.
Son canavarımızın hepimizin hayatını kabusa çevirebileceği gibi de bir durum söz konusu.
Canavardan canavar beğenin artık..
Hayır hayır öyle istatistik bilgileri ile filan canınızı sıkmayacağım.
Bir az sabırlı olur musunuz lütfen…
Öyle hemen balıklama da atlamayın yazıya..
Bir kere bu yazı sizin için yazılmadı.
Siz eğer bu köşenin okuyucusuysanız , bu yazının sizi bağlayan, ilgilendiren , hatta size yönelik hiçbir tarafı yok.
Bu yazı , bu yazıyı okumayacak olanlar için yazıldı.
Bu yazı ; Düşünmeyen ,
Okumayan
Konuşmayan ,
Tartışmayan , Okusa da okuduğunu , söylense de söyleneni anlamayan ,
Anlasa da anlamamazlıktan gelenler için yazıldı.
Yani sizin okumanıza gerek yok.
Yazının ilham kaynağı da Ali Rıza Aydın..
Ülkemizde sayısını asla bilmediğimiz kadar çok cana mal olan enflasyon ve trafik canavarından sonra yine sayısını asla bilemeyeceğimiz kadar çok çocuğumuzun hayatına mal olacak bir eğitim canavarımız var artık.
Son on yılda meydana gelen trafik kazası sayısı ne biliyor musunuz?
Yedi milyon yüz elli sekiz bin yüz altmış altı.
E bir nevi canavar tabii…
On yıl önce 442.960 olan trafik canavarı vakası , geçen yıl 1.104.388 ‘ e yükselmiş.
Yılda yüzde bilmem kaç büyüyen bu canavara yeni bir rakip var artık.
4+4+4 sistemi için yazdığım yazıda son birkaç ayda okullarda meydana gelen yemek ve eğitim kazalarını yazmıştım..
Eğitimde de bir canavarımız olacağının habercisi gibi bir yazıydı da , bazı okuyucularım sistemle ilintisinin ne olduğunu sormuşlardı.
Bu canavar , ülkemizde var olan canavarların en korkuncu.
Böl parçala yönet işleminin tamamlayıcısı…
Bakın yazıya başlarken hiç düşünmediğim bir soru geldi aklıma..
Sormadan edemeyeceğim…
Sahi biz İran filan gibi olur muyuz ?
BÖYLE SEVELİM ...
Güzel gözlü kız bana bakıyor...
Gözlerindeki pırıltı yakalıyor beni...
Sevimli ve samimi bir bakış…
Bana bakıyor diyorum ama aslında delip geçiyor bu zeki bakış beni...
Saçını arkaya atmış... İncecik telli saçının içinde bir papatya...
Saçına taktığı çiçek kadar güzel...
Nil Buket Gülergin...
Belli, gülümsemesini, hayata bakmasını bilen bir insan.
Sevenlerini, sevdiklerini, arkada bırakıp gidemeyecek kadar çok sevilmiş...
O artık yaşamıyor…
Ama Güzel İzmir’in güzel insanları, hayatı ve insanları nasıl seveceklerini bildikleri için, o orman olup yeniden yaşayacak doğduğu yerde…
“Meleğim” diye severmiş annesi…
Bir melek kadar narin duruşu...
Bir melek kadar sevecen…
Adına orman yapıyor sevenleri…
Kısacık hayatında bu kadar büyük bir işi başarmak, ancak bir melek saflığı ile olabilir.
Nil Ormanı...
Nil’in ormanı...
Annesi meleğim diye severmiş...
“bebeğim” diyor şimdi...
“Bebeğim, sıkıldıkça ormanında uçarsın annemmm.”
Böyle sevelim birbirimizi... Böyle yaşayalım ve yaşatalım...
Ege Orman Vakfı, Çeşme Ildır’da kıraç bir tepeyi seçmiş Nil için...
Orman olacak... Nil’in ormanı...
* * * * *
İlgilenenler için not: http://www.facebook.com/groups/158366517605021/
Gözlerindeki pırıltı yakalıyor beni...
Sevimli ve samimi bir bakış…
Bana bakıyor diyorum ama aslında delip geçiyor bu zeki bakış beni...
Saçını arkaya atmış... İncecik telli saçının içinde bir papatya...
Saçına taktığı çiçek kadar güzel...
Nil Buket Gülergin...
Belli, gülümsemesini, hayata bakmasını bilen bir insan.
Sevenlerini, sevdiklerini, arkada bırakıp gidemeyecek kadar çok sevilmiş...
O artık yaşamıyor…
Ama Güzel İzmir’in güzel insanları, hayatı ve insanları nasıl seveceklerini bildikleri için, o orman olup yeniden yaşayacak doğduğu yerde…
“Meleğim” diye severmiş annesi…
Bir melek kadar narin duruşu...
Bir melek kadar sevecen…
Adına orman yapıyor sevenleri…
Kısacık hayatında bu kadar büyük bir işi başarmak, ancak bir melek saflığı ile olabilir.
Nil Ormanı...
Nil’in ormanı...
Annesi meleğim diye severmiş...
“bebeğim” diyor şimdi...
“Bebeğim, sıkıldıkça ormanında uçarsın annemmm.”
Böyle sevelim birbirimizi... Böyle yaşayalım ve yaşatalım...
Ege Orman Vakfı, Çeşme Ildır’da kıraç bir tepeyi seçmiş Nil için...
Orman olacak... Nil’in ormanı...
* * * * *
İlgilenenler için not: http://www.facebook.com/groups/158366517605021/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)