GÖREVİMİZ TEHLİKE

KÖŞE TAŞI REHA İLHAN GÖREVİMİZ TEHLİKE Suya , sabuna dokunmadan CHP yazısı yazmak olmaz.. Suya da , sabuna da , hadi söyleyeyim CHP'ye de fena halde ihtiyacımız var. Bu yüzden , yani benim bu düşüncem yüzünden, bazı arkadaşlarımla ters düştüğüm filan oluyor. Onlar su , sabun ve CHP den uzak duran bir anlayışla günlerini hiç ediyorlar.. Yazık ediyorlar.. Kendilerine ve ülkemize. Bir çok pırıltılı , iyi yetişmiş insanın ,su , sabun ve CHP'den uzak durması hepimiz için kötü. Farkındayım bu yazı daha şimdiden suya ve sabuna çok dokundu. İyi de bir çok aydın dokunmayınca dokunan fazla dokunuyor ya da dokununca yanıyor. Kılıçdaroğlu'da durup durup " sen yanmazsan" diye başlayan şiiri okuyor. Bırakalım dokunarak yanmayı ,henüz suya ve sabuna dokunma konusunda bile çok isteksiziz... İşte durumumuz biraz traji-komik anlatımla tam olarak bu... Bir araya geldiklerinde üç kişiyi geçmişlerse etraflarında gizli tanık arayan insanların su ve sabun ilişkisi ancak bu kadar oluyor. Korkunun ilacı ,korkudan korkmamaktır... Kirin , pisin, pisliğin ilacının su ve sabun olması gibi. İşte sizi korkutarak pislikle yaşamaya mahkum edenlerle ilk mücadele tabii eğer kabul ederseniz?.... Zaman geçirmeden suya , sabuna ve yanmaktan korkmadan adı sıkça geçenlere dokunmaktır.. Her zaman olduğu gibi dokunurken yakalanırsanız sizi tanımadığımı ve benim hakkımda anlattıklarınızın hiç bir anlamı olmadığını söyleyeceğim.. Bu yazı da zaten kendisini beş saniye içinde yok edecektir..

SİZİ SEVMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİM

KÖŞETAŞI REHA İLHAN BEN SİZİ SEVİYORUM. Duygusal değil , gerçekçi ve dürüst olmalıyım diye kendimi zorladığımı biliyorum. İşte gerçekçi ve dürüst olarak söylüyorum. Ben sizi seviyorum. Ülkemi …Ülkemin topraklarını…Bu topraklar üzerinde yaşamış bütün uygarlıkları seviyorum. Aslına bakarsanız , Anadolu’nun sıcak kanlı insanları bütün Dünya tarafından tanınıp seviliyor… Bu ülkede sevilmeyen varsa , O ‘da , “Kin , nefret ve öfkeyle” savaşı istediğini bağıra çağıra söyleyendir. Ben sizi seviyorum. Öğretmenimi , doktorumu , eczacımı , avukatımı ,mühendisimi mimarımı seviyorum. İyi ki varlar… Bu ülkenin yetiştirdiği bilgili insanlar onlar. Ben onlara karşı olmayacağım. Farklı düşünüyor olmaklığımız , düşman olmamızı gerektirmeyecek. Birileri bizi bir birimize düşman etmek istese bile ben , olmayacağım. Farkında mısınız?....Sadece yetişmiş insan gücüne karşı bir nefret ve saldırı var. Benim imamıma , benim şeyhime karşı değil… Sadece eğitimli gelişmiş beyinlere karşı bir kara propaganda var… Mollalar , meleler , kuzular , koyunlar ve dahi ümmet gayet iyi durumda… Kadrolu , güvenceli , unlu , bulgurlu , makarnalı ,pirinçli , mutlu ve umutlu… Ama Doktor, avukat, eczacı , öğretmen….Çok kötüler… Her türlü iftira ve kara çalma ile karşı karşıyalar… Bizi , gerçek aydınlarımız ile karşı karşıya getiren bu çirkin medya bombardımanına karşı sevgimin gücü ile direneceğim. Aklımın , bilgimin , yüreğimin gücü ile karşı koyacağım. Ben bu ülkeyi , insanlarını , bütün uygarlıklarını ,özgürlüğümü , bağımsızlığımı ve insanca yaşama onurumu , hiçbir şeye değişmeyeceğim. Ben ; Beni ben yapan bütün değerlerime sahip çıkacağım. Ne yaparlarsa yapsınlar… Ne derlerse desinler… Mustafa Kemal Atatürk’ten asla vazgeçmeyeceğim… Ve sizi hep çok seveceğim….