KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
BEN ÇOK ÖZLEDİM
Hangimizin zamanı var ki?
Haldır huldur koşuyoruz…Yetişeceğimiz yer de… varsa öbür dünya…
Yoksa da canımız sağ olsun…
Koştuğumuzla kalsak önemi yok , ama öyle değil…
Nasıl olsa öbür dünya var sanrısı ile koşarken bu dünya ile ilgimizi kesiyoruz bu kötü.
Kendi hayatımızı yaşamıyor olsak neyse diyeceğim ama sevdiklerimiz ve bizi sevenlerin de hayatını eksiltiyoruz. İşte bu daha da kötü.
Sevdiğim bir fıkra vardır, Yahudi fıkrası…
Severim Yahudileri…zeki ve çalışkan insanlardır.
Hatırlamazsınız bile…Suriye,Mısır,Irak filan…hatta bütün Araplar bir oldu da saldırdılar dı İsrail’e….
Hepsi birden rezil oldular Dünya’ya…
Bu günler de sahte saldırı uyanıkları var…prim yapmaya çalışıyorlar…Ne zaman halkın desteği %20 ‘nin altına inse İsrail’e saldıranlardan söz ediyorum.
Konumuz O değil…belki sonra…
En çok özlediğim şey…Akıl….
Akıllı insanlarla birlikte çay içmenin doyurucu tadını çok özledim.
Aklını yaşam felsefesinin önüne koyan ve akıl gücü ile yüreğinin sıcaklığını hisseden insanlarla deniz kenarında yürümeyi özledim…
Dağlara çıkmayı….
Hayatın karşımıza çıkardığı tüm zorlukları akıl gücü ile algılayıp ortak akıl ile çözen insanı özledim…
Hayatın aslında her şey olduğunu bilen ve paylaşmanın çoğaltıcı güzelliğine inanan insanlarla olmayı özledim.
Kıvrım kıvrım yollarda doruklara tırmanmayı…
Her kıvrımın ardında yeni zorluklarla karşılaşmayı…
Her zorluğun aslında hayatın tadı olduğunu düşünmeyi.
Düşünmeyi….
Düşünen insanı özledim…
Bakırköy’de bir geniş bahçede….heykeli kaldı….
Bilginin….Bilgiye olan ilginin esas olduğu günleri özledim…
Bir Üniversite binasının ön yüzünde yazılı olarak kaldı…
Oysa hayatta en gerçek yol gösterici bilgi ve bilim di.
Ulemanın insafına kaldı….
Bilge insanı….bildiği tek şeyin hiç bir şey bilmediği gerçeği olduğunu bilen insanı özledim…
Özledim işte …Ne bileyim….?
Çok ta olmadı oysa….
7 yıl mı oldu ne?...
Nasıl da hızla yok oldu bilgi….akıl….insan yüreğinin sıcağı…
Özledim ….sizi bilmem ama ben çok özledim…
16 Ekim 2009 Cuma
12 Ekim 2009 Pazartesi
ASLA SİNİRLENMEYECEĞİM
KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
KAZANIR BUNLAR AĞABEYCİĞİM…!
Bu yazıyı yazarken asla sinirlenmeyeceğim…
Ama siz okurken gerilebilirsiniz.
Şimdiden uyarıyorum…sakin okuyun ..sakin olun…
“Abi kazanır bunlar yine…”
“İyi de , hoşta , haklısında..yine kazanır bunlar …”
Çünkü memleketi iyi yönetiyorlar…
Örneğin alıp alıp değiştirdikleri yönetim kararları harika..Açık , anlaşılır ve kolay uygulanır…
Minibüse bindiniz…cebinizden 1 lira kartınızdan 40 kuruş , maaşınızdan 5 kuruş ödeyeceksiniz.Ne Kadar kolay değil mi?
Diyelim ki bindiğiniz minibüsün şöförü otobüsün sahibi değil…sigortalı işçi…
O zaman cebinizden 1 lira 5 kuruş , kartınızdan 42 kuruş maaşınızdan 7 kuruş ödeyeceksiniz.
Eğer şöför 40 yaşın üzerindeyse….
Tamam minibüse değil de otobüse bindiniz…
Cebinizden 80 kuruş , kartınızdan 35 kuruş maaşınızdan 35 kuruş vereceksiniz.
Şöför İzmir doğumluysa cebinizden 1 lira kartınızdan 1 lira maaşınızdan 1 lira vereceksiniz.
Anladınız siz onu….
Tramvaya gelmeyelim….işin orası şimdiden çok korkutucu…
İşte bu açık , anlaşılır kolay uygulanır yönetim kararları nedeniyle ..” işi biliyor bunlar..yine kazanırlar.”
Dalga filan geçtiğimi sanmayın…
Çok ciddiyim…
Hastalandınız sağlık ocağına gittiniz…muayeneye şu kadar , reçeteye bu kadar…eczaneye şu kadar…maaşınızdan bu kadar…
Hastaneye gittiniz…cebinizden şu kadar…maaşınızdan bu kadar…
Fakülte hastanesine gittiniz…farklı…
Özel sağlık kurumuna girdiniz…Yandınız….
Oranıza bakarlarsa şu kadar…buranıza bakarlarsa bu kadar ödeyeceksiniz.
Doktor reçete yazarsa , şu kadarını doktora , bu kadarını hastaneye , bilmem ne kadarını eczaneye vereceksiniz…
Reçete yazan doktor yüzünüze bakarak reçete yazıyorsa şu kadar…yere bakarak yazıyorsa bu kadar…size dik dik bakıyorsa yandı gülüm keten helva….
Kazanır bunlar ağabeyciğim….Yine kazanır bunlar….
İşi biliyorlar…
Protokole bağlamayı , dolambaçlamayı…anlıyorlar bu işlerden…
Deveyi seviyorlar ağabeyciğim…
Anladınız siz onu…
KAZANIR BUNLAR AĞABEYCİĞİM…!
Bu yazıyı yazarken asla sinirlenmeyeceğim…
Ama siz okurken gerilebilirsiniz.
Şimdiden uyarıyorum…sakin okuyun ..sakin olun…
“Abi kazanır bunlar yine…”
“İyi de , hoşta , haklısında..yine kazanır bunlar …”
Çünkü memleketi iyi yönetiyorlar…
Örneğin alıp alıp değiştirdikleri yönetim kararları harika..Açık , anlaşılır ve kolay uygulanır…
Minibüse bindiniz…cebinizden 1 lira kartınızdan 40 kuruş , maaşınızdan 5 kuruş ödeyeceksiniz.Ne Kadar kolay değil mi?
Diyelim ki bindiğiniz minibüsün şöförü otobüsün sahibi değil…sigortalı işçi…
O zaman cebinizden 1 lira 5 kuruş , kartınızdan 42 kuruş maaşınızdan 7 kuruş ödeyeceksiniz.
Eğer şöför 40 yaşın üzerindeyse….
Tamam minibüse değil de otobüse bindiniz…
Cebinizden 80 kuruş , kartınızdan 35 kuruş maaşınızdan 35 kuruş vereceksiniz.
Şöför İzmir doğumluysa cebinizden 1 lira kartınızdan 1 lira maaşınızdan 1 lira vereceksiniz.
Anladınız siz onu….
Tramvaya gelmeyelim….işin orası şimdiden çok korkutucu…
İşte bu açık , anlaşılır kolay uygulanır yönetim kararları nedeniyle ..” işi biliyor bunlar..yine kazanırlar.”
Dalga filan geçtiğimi sanmayın…
Çok ciddiyim…
Hastalandınız sağlık ocağına gittiniz…muayeneye şu kadar , reçeteye bu kadar…eczaneye şu kadar…maaşınızdan bu kadar…
Hastaneye gittiniz…cebinizden şu kadar…maaşınızdan bu kadar…
Fakülte hastanesine gittiniz…farklı…
Özel sağlık kurumuna girdiniz…Yandınız….
Oranıza bakarlarsa şu kadar…buranıza bakarlarsa bu kadar ödeyeceksiniz.
Doktor reçete yazarsa , şu kadarını doktora , bu kadarını hastaneye , bilmem ne kadarını eczaneye vereceksiniz…
Reçete yazan doktor yüzünüze bakarak reçete yazıyorsa şu kadar…yere bakarak yazıyorsa bu kadar…size dik dik bakıyorsa yandı gülüm keten helva….
Kazanır bunlar ağabeyciğim….Yine kazanır bunlar….
İşi biliyorlar…
Protokole bağlamayı , dolambaçlamayı…anlıyorlar bu işlerden…
Deveyi seviyorlar ağabeyciğim…
Anladınız siz onu…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)