KÖŞETAŞI REHA İLHAN
LALE DEVRİ MANZARALARI
Devletin başı başbakana yan baktı…
Başbakan bakanına kızdı…
Bakan Valiyi azarladı…
Vali , kaymakamı fırçaladı…
Kaymakam Müdürü toplantıdan kovdu...
Müdür Daire başkanını tokatladı…
Daire başkanı şefi yumrukladı..
Şef memura bir geçirdi..
Memurun gözü morardı..
Zabıta , simitçiyi yakaladığı yerde tekme tokat hizaya getirdi..
Simitçi…..
Her gün dövdüğü karısını bir kez daha dövdü…
Ve medya bunu gördü…
Ertesi gün Başbakanın korumasını iterek kovduğu haberinin üstünde sür manşetten verdi…
Kadına şiddete son….!
Her gün itilip kakılan insanların, azarlanıp dövülen yöneticilerin ülkesinde görülüp gösterilen şiddet , aslında zurnanın son deliğinde ki şiddet.
Hiç kimse bunu küçümsediğimi filan söyleyerek konuyu başka bir şiddet nedeni haline getirmesin.
Demem O’ki….
“Bizim toplumsal başarısızlığımızın sebebi kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz kayıtsızlık ve kusurdan ileri gelmektedir.”
Atatürk’ün bu tespitinin üstüne koyulabilecek hiçbir şey yok…
Yok ama….
El insaf…
İnsanlarının tamamı , dayakla , azarla, hakaretle , itilerek , kovularak , aşağılanarak yönetilen bir ülkede kadına şiddetin durması filan mümkün mü?
Dolayısı ile…
Benim sür manşetim şu…
Saygısız ve sevgisiz yönetime son…!