KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
SAKİN BİR PAZAR GÜNÜ
Pazar günleri ne yaparsınız?
Ben de öyle....Hayatın daha yavaş akması için elimden geleni yaparım....
Tabii ki başardığımı söyleyemem...İnadına hızlanır hayat.....sıkıntısız, düzgün , sakin bir pazar günü yaşamayı ben de en az sizin kadar istiyorum.
Her cumartesi sabahı işte bu pazar O pazar diye düşünür planlar yapar .... ve ...ve sonra...bir sonra ki pazarı gözüme kestiririm.
Siz Zeynep'i tanımazsınız...Benim yeğenim...İstanbulda Üniversite de okuyor...Son sınıfta....
Tatile Antalya'ya geldi.
Herkesleri ziyaret etti bir tek büyük teyzesi kaldı ki hem zeynep O'nu çok sever , hemde teyzesi O'nu...
Dayı diye başlayan cümlesini duyduğumda tamam dedim gitti bu sefer de gitti bizim pazar keyfi....
Teyzesi yani ablam Korkutelin'de ki yazlıkta ve Zeynep'in O'nu ziyaret etmesi gerekiyor.
"Birlikte gidelim mi dayı ha? ne oluuuur...."
Hoşçakal sakin pazar dedim içimden ...ama sonra .....evet neden olmasın belki de aradığım huzurlu pazar yaylada serin bir sabah kahvaltısı ile başlar diye düşündüm.
Peki Zeynep dedim....Pazar sabahı Korkuteline gidiyoruz.
Semra....Zeynep'in annesi....Benim kardeşim...."Yaşa abi "dedi."Ben yolculuğunuzu ayarlarım...."
Nasıl yani ? dedim...Terminal de buluşur Korkuteli dolmuşlarına ........Hadi ama canııımm diye kesti sözümü...Sen pazar gününü Zeynep'e ayıracaksın ben de seni otobüs terminaline kadar yoracağım...olmaz öyle şey...Taksi seni evinin önünden alacak...Korkuteline taksi ile gideceksiniz.
Bırak canım dedim olur mu hiç öyle şey.Biz Zeyneple buluşur dolmuşla gideriz....
Aş kendini artık ,değiş biraz...her şey değişirken sen eskiye bu kadar bağlı kalma...çağını yaşa......filan....falan......filan ....falan....
Zeynep fonda eşlik ederek ...eko yaparak bu etkiyi arttırmaya çalışıyordu...
Nedense hemen herkesten böyle sözleri duyduğum için her seferinde olduğu gibi yine kendimi suçlu hissettim.Aslında Dünya fena halde değişmek ve gelişmek isterken ben buna engel oluyordum...Dünya da yaşanan bütün felaketlerden ve berbat işlerden ben sorumluydum....Acı içerisinde kıvranırken ... peki dedim... peki...teslim oluyorum...Düzeltin Dünya'yı ben karışmıyorum...İşte bu kadar kolay bak gördünmü..direnmeyeceksin zamana,değişime dedi Semra....Kardeşim....Zeynebin annesi.
Şimdi bir telefon edeceğim ...Her şeyi ayarlayacağım ve Yarın sabah taksi seni evinden alacak...
Telefon etti ve tamam dedi....Bu kadar kolay....Yarın sabah 7-30 da taksi seni evinin önünden alacak.Sonra Zeynep'i bizim evden alacak ve ver elini Korkuteli.
Haklısınız...Bir an bende inandım bu söylenenlere.Her şey bir telefonla çözülmüş ve ben Korkutelinin serin sabahında kahvaltı eder gibi hissetmiştim.
Sabahı zor ettim...Bu kez başaracaktım...Sessiz,sakin ve huzurlu bir Pazar günü yaşayacaktım..Ablam ve yeğenlerimle.....
Pazar sabahı saat 7-30... evimin kapısının önündeyim.
Pazar sabah saat 7-45 ...evimin kapısının önündeyim....
Semra diyorum 3. telefonumda gelen giden yok...beklemekten yoruldum...Karşı balkonda ki adam bana kötü kötü bakmaya başladı.
Pazar sabah saat 8-15...Semra 6.telefonunda tamam abi adam havaalanındaymış bu da telefonu istersen sen ara dedi.
Pazar sabah saat 8-25...Tamam abi beş dakkaya oradayım diyor şöför....
Pazar sabah saat 8-30... taksi geldi......İçeride iki kişi var...ben en arkaya geçtim....Zeynebi almaya gidiyoruz....
Güllük caddesi ......Zeynebi aldık...Konyaaltı caddesi...Konyaaltına gidiyoruz.....iki kişi daha alacakmışız......Uncalı.....bir kişi daha...Sanırım yolcu listesi tamamlandı...Çünkü oturacak yer kalmadı....Artık yola çıkarız.....
Pazar sabah saat 9-00.....Yeni sanayiye doğru döndük.
Yeni sanayiyi geçtik....Şu tepeyi aşınca.....aaaa..cezaevi buradaymış demek ki.....
Pazar sabah saat 9-10.....İşte ana yola çıkıyoruz....Ferrokrom kavşağı göründü...
Şoför aniden arabayı sağa çekti, aşağı doğru büküldü karnına sancı mı girdi acaba derken kafasını direksiyonun altına soktu ve kulaklıkla bağlı olduğu telefonun arama tuşuna basarak " abi...arkamdalar....beni izliyorlar galiba..." dedi.
Karnında sancı hisseden bendim....Hep birlikte bütün yolcular ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk...."sağa çektim ...durdum abi...kavşaktayım...ferrokrom...tamam abi bekliyorum...."
Pazar sabah saat 9-15...Telefonun tuşu....."Abi gittiler...varyanttan yukarı çıkıyorlar....tamam...peki...anladım ....hareket ediyorum..."
Kavşaktan karşıya geçiyoruz....Kepez'e doğru girdik....Kanal boyunda ilerliyoruz....
Pazar sabah saat 9-20....Tepelere döndük....vay anasını dedirten manzaralar görüyorum...orman ve villalar....bende Antalya'da yaşıyorum sanırdım...şu hale bak diyorum içimden....
Duacının içinden kuzeye doğru döndük ....tamam anladım....Yeniköy kavşağından karşıya geçecek ve......
Pazar sabah saat 9-25... Çığlık köyüne doğru gidiyoruz....Kulaklıklı telefon çok işimize yarıyor...Nerede radar var...polis nerede....bizi takip edenler hangi pusuda... biliyoruz.....Sürekli bilgi geliyor...şoför iyice yavaşladı..."Kavşağa yaklaştım abi...sağa çektim...beklemedeyim.."
Pazar sabah saat 9-30.....Termesos kavşağına yakın bir yerde bir ağacın altında gizlendik....Bizi kimse göremez....hareket etmek için telefonun çalmasını bekliyoruz....
Bizi takip edenlerin kim olduğunu hala çözemedim...Telefondakiler de çözememiş olmalı ki ağacın altında arabada bekleşiyoruz...
Pazar sabah saat 9-40...Telefon çaldı.....Yaşasın hareket emri gelecek....hapimiz yerimizde şöyle bir kıpırdandık...."tamam abi ...bekliyorum abi...gittilermi?...çıkayım mı?...polis filan da yok değil mi?....
Kendimi nasıl bir suç fiilinin içinde bulunduğumu bile bilmeden kötü hissediyorum....neler oluyor hiç anlamadım...Evimin önünden alınıp korkuteline gidecektim....
Sakin , huzurlu , düzgün bir pazar.....
"Tamam abi anladım...hemen çıkıyorum....sen sağa sola dikkat et."...son telefon konuşması buydu....Yavaşça hareket ettik...kavşağa kaplumbağa dikkati ile girdik...hep birlikte önce sola.....sonra sağa baktık.....ve .......
Pazar sabah saat 10-30....Korkutelindeyiz.....
Ben kimmiyim.?...
Bana kısaca Korkuteli Fatih'i diyebilirsiniz....