16 Ekim 2014 Perşembe
SPORDA BAŞARI ..MİLLİ TAKIM RUHU VE BELEDİYECİLİK....
EY RUH GELDİNSE ÜÇ KERE VUR...
Milli futbol takımı maç yapıyor..
İzliyorsunuz değil mi?
Evinizde kıvrık ekranlı, ledli, renkli ,üç boyutlu ekranlarınız var...
İzliyorsunuzdur tabii...
Artık her şeyiniz var.
Eski siyah-beyaz televizyonlarda göremediğiniz her şeyi görüyorsunuz..
Ama göremediğiniz bir şey var..
Eskiden görmeseniz de var olduğunu bildiğiniz.
Oradalarda bir yerde,hepinizin yüreğinde olduğunu bildiğiniz ve sizi güçlü kılan bir şey var.
Sizi yurttaşlık bağı ile bağlı olduğunuz insanlarla birlikte tutan,
Yere düşen futbolcunun acısını içinizde hissetiren bir şey..
Şimdilerde bazı reklam filimlerinde gözünüzün içine soktukları ama içinizde hissedemediğiniz şey...
Oysa çok değil 15 yıl önce sokakta kime sorsanız "milli takımı" tutardı...
Şimdi ekran başında da sahada da olmayan şey işte bu..
Milli takım ruhu..
Her şeyin fiyatını çok iyi bilen ama hiç bir şeyin değerini bilmeyen kişiler tarafından yönetilince yaşadığınız bir travma da bu oldu.
Sarı öküz verilince ,
Ben aldığım paraya bakarım,
Bana dokunmayan yılan da bin yaşasın denilince ....Olan bu oldu..
Şimdi bakıyorum da yüzleriniz asık..
Gözleriniz buğulu...
Ama en önemlisi aklınız karışık...
"Biz kimdik yaa" diyen bir boş bakış ile seyrediyorsunuz olan biteni..
Sonraki sorunuz şu olacak...
"Ben kimim yaa.."
Bu soruları sormaya 12 yıl sonra başladınız..
Demek ki bu tür işler öyle hemen olmuyor.
Biraz zaman alıyor..
Sorunuzun yanıtını almanız için de biraz zamana ihtiyacınız olacak..
Bunun için derdest edilen bozulup parçalanan "Milli Eğitim'den" yardım almanız aynı kişiler yüzünden mümkün değil.
Demekki başka şeyler yapmak lazım..
İşte size aklınızı başınıza getirecek sizi asıl kimliğinize kavuşturacak ve tekrar birleşirip kuvvetlendirecek bir yol..
Birlikte yeniden bir şeyler yapmanızı sağlayacak diğerlerini ötekileştirmeden birlikte yaşamanızı sağlayacak basit ve etkili bir yol..
Şimdi siz sanıyorsunuz ki ben keşfettim...
Hiç ilgisi yok..
SPOR YAPMANIN SPOR ALANLARINDA MÜCADELE ETMENİN yeni hiç bir tarafı yok.
Sadece diğer herşey gibi içine para sokularak ,bozulan ,parçalanan kısacası iğdiş edilen bir alanı düzeltmeliyiz...
Yeniden spor yapmayı başarmalıyız.
Çocuklarımız güvenli ortamlarda güçlü ,sağlıklı ve sevgi dolu büyümeli.
Bunun için Yerel yönetimler küçük bir adım atmalılar.
Kuruluş yasalarında olan hizmet ödevini basit bir cümle ile yeniden tanımlamalılar.
Beldelerinde,ilçelerinde,illerinde bulunan amatör spor kulüplerini destekleme fonu kurup bunu bütçelerine eklemeliler.
"Belediyemiz sınırları içerisinde ki her çocuk yaşadığı yere en çok 10 kilometre uzaklıktaki bir amatör spor kulübüne üye olur.Belediyemiz bu Amatör spor kulüplerine üye olan 8- 17 yaş aralığındaki her sporcu için asgari ücret kadar bedeli yıllık olarak kulübe öder."kararını meclislerinden geçirmeleri de yeter.
Aileler ve çocuklarımız istedikleri sporu yapmak için istedikleri spor kulübüne üye olurlar..
Sporda başarı ancak böyle bir anlayış ve böyle bir kurumsal destekle sağlanır.
yeniden biz oluruz..
Sağlıklı nesiller yetiştirir, başarlı sporcularımızla gurur duyarız.
Soran,sorgulayan,mücadele etmesini bilen çocuklarımız olur.
Milli güç oluruz.
Kimliğimizi bulur ,bununla övünürüz...
Umutsuzluğa kapılmadan çözüm ve devam yollarını tartışmalıyız..
Umarım bu yazı bunun için bir basamak olur ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)