KÖŞE TAŞI REHA İLHAN
BAŞKANI DİNLERKEN
Cumhuriyet meydanında Büyükşehir belediye başkanını izliyorum.
Yani görsel ve işitsel bir bağlantımız var.
KENTDER’in konuğu olarak toplanan , ilgili ve anlamlı sayıda ki hemşehrileri ile konuşuyor.
Yazılı olarak da kendisine verilen anket çalışmasını yanıtlayacak.
Yani esnafın ne istediğini biliyor.
Ne söyleyeceğini de biliyor.
Bir belediye başkanı olarak orada olduğunu farkında ve bir Antalyalı olarak da konuşuyor.
Kendisinden istenilenlerin büyük bir çoğunluğunun yapılamayacağını , bir kısmının uzun yıllar alacağını söylüyor ve yirmi üç aylık icraatlarını anlatıyor.
Organizasyon da , ortam da gerçek demokrasi havasında.
Yani ileri demokrasi ile bir ilgisi yok.
Antalya’nın gerçekte neyi istediğini anlamış bir yönetici olarak kendinden emin ve rahat.
Danışman kadrosu her zaman olduğu gibi arkasında.
Murat Özdemir yanında.
Uzun bir konuşma yapıyor.Detaylara giren açıklayıcı ve yaşanan ekonomik sıkıntılarda merkezi hükümetin sorumluluklarını belirleyen bir konuşma..
İki şeyler geçiyor aklımdan.
Söylenenler kadar söyleme şekli de önemli.
Bilgi kadar sevgi de önemli.
İstemek kadar çalışmak da önemli.
Sorunu bilmek gibi çözümünü de bilmek önemli.
Konuşmak kadar dinlemek ,
Yönetmek kadar yönetilebilmek,
Anlamak kadar anlaşılmayı da istemek ,
Eksik olan hangi taraf anlamaya çalışıyorum.
Esnafın beklentileri ile Başkanın söylediklerinin ne kadar bir birine yakın olduğunu.
On yıllardır geliyorum diyen bu günkü durumun nasıl çözüleceği konusunda ortak bir fikir olmamasının nedenlerini soruyorum kendime.
Çünkü sorunu anlayan birisi olarak çözülmesini istiyorum.
Çözümün her kafadan bir fikir çıkartılarak değil çalışma gurupları ile bulunacağını biliyorum.
Umarım çözücü ve yapıcı bir sürecin başlangıcındayızdır.
Çünkü ,
Herkes için en iyisi bu...
