18 Kasım 2012 Pazar
BUNU YAZMALISIN...!
KÖŞETAŞI REHA İLHAN
NİYE YAZMIYORSUN BUNLARI?!...
İçe basan ayaklarının üzerinde hafif yaylanarak yürüyordu.
Basamakları inerken zorlandığı ve dizlerinin bu hareket nedeniyle ağrıdığı yüzünden belliydi..
Yanıma geldi..
Gözlerime değil yere bakıyordu , ama benimle konuştuğunu duruşu ile belli ediyordu.
-Gazeteci misin?
- Evet gazeteciyim..
- Bu güzellikleri de yazsana…Karşıda yükselen kocaman binaları gösteriyordu eliyle..
Bütün bir hafta çocuklarımızın ve gençlerimizin futbol sporu yapmaları için çalışıyoruz.
Hafta sonları da futbol sahalarını , stadyumları geziyoruz.
Maçların düzgün , zamanında ve sorunsuz oynanması için her şeyi yapıyoruz.
Maç başlamadan önce sahada sporcuları bir araya getirip fotoğraflarını çekiyor , yerel gazetelere amatör spor sayfaları için haftanın maçları bilgilerini hazırlıyoruz…
Zeytinköy’de ki 4 nolu sahanın beton zeminli tribünündeydim...
İlk maçın ortalarına yaklaşıyorduk.
Uzaktan beni izlediğini fark etmiştim…
Yerinden kalktı , içe basan ayaklarının üzerinde hafifçe yaylanarak bana doğru geldi.
-Gazeteci misin?...
- Evet gazeteciyim..
- Bu güzellikleri de yazsana..
- Hangi güzellikleri?..
- Bir yığın yol yapılıyor..Bak şu kocaman binalara…Yazsana bunları da…
Futbol maçının heyecanının yerine başka bir heyecan hissettim içimde.Endişelenmedim desem doğru olmaz..Tanımadığım ve beni bir süre uzaktan izleyen bu adam zaman zaman yere zaman zaman omzumun üstünden arkamda ki boşluğa bakarak bana bir şeyleri yazmamı söylüyordu.Kendimi toparladım..
- Otursana yanıma…Dedim..Ama O oturmadı…
- Gazetecisin değil mi?
- Evet gazeteciyim..
- Bu kadar duble yol yapılıyor , bu kadar bina…Niye yazmıyorsun bunları..
- Ne iş yapıyorsun?
- Halde çalışıyorum…
Sabaha kadar kamyon boşaltıp , kamyon yüklemişti..Toptancı halde meyve ve sebzelerin depolandığı yerlerde yatıp kalkıyordu.Sabaha karşı uyumuş ,uyanınca da ara sokaklardan yürüyerek maç izlemeye gelmişti.
Ne duble yollar , ne de kocaman binalar onun hayatında yoktu..Belki de hiç olmayacaktı…
Hakemin sertçe çaldığı düdükle , durakladı,gözlerimiz bir an karşılaştı.Devre arası olmuştu.. Hızla döndü ve geldiği yere doğru yürüdü..
Çay içmek ve diğer sahalarda ki maçları kontrol etmek için yerimden kalktım..
O eski yerine oturmuş , sırtını beton duvara dayamış, boş gözlerle çim sahaya bakıyordu.
Tribünden indim ve çay ocağına doğru yürüdüm..
Herkesin peşinde koştuğu ama bir türlü bulamadığı adam beni bulmuştu.
Gerçi ben de göbeğini kaşırken görmemiştim ama….Onunla konuşmuştum…
Yüzümde tarif edemediğim bir gülümseme ile ,” Bunu yazmalısın” dedim ..
Duble yolları , kocaman binaları yazmıyorsun…
Bunu yazmalısın…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder